Çan Çin Çon
Çın çın çınlıyor sözcükler,
Yalçın kayalardan boşluğa atlayan bir laçının kanatlarında.
“Açın” diyorum kapıları, kapışalım,
“Açın, sevdiklerinizin başı için!”
Çantada keklik mi bütün işleriniz, düşleriniz
Niçin koçanlarla dolu cepleriniz ve kaçın kurası bu yazdan kalma göğünüz?
Çanak tutuyor bu gurup, bu turuncu, yeni dilimlenmiş çatır çatır bir kabağın mis kokusuna.
Sonbahar geldi, yaz geçti,
Siz de geçin!
Geçin oturun, çan çan konuşun,
-Çince mi Çonca mı artık neyse-
-Çince mi Çonca mı artık neyse-
Ben nasılsa dinlemiyorum.
0 Comments:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.
<< Home